Sonuç olarak, tarım topraklarında verimi artırmak amacıyla tüketilen DAP, TSP ve kompoze gübrelerin özellikle Cd içeriği oldukça yüksek bulunmuştur (>8 mg/kg gübre). Türkiye'de üretilen gübrelerin yaklaşık %87'sinde 8 mg/kg gübre sınır değerine yakın (7,5 mg/kg gübre) ya da 2-5 kat üzerindedir. Bu durum Türkiye'de gübre tüketiminin yoğun olduğu tarım topraklarımızın kirlendiğinin ya da gelecekte kirlenme olasılığına sahip olduğunun göstergesidir. Bu nedenle gübre ile ilgili yasal düzenlemelere ve kontrol sistemine acil ihtiyaç vardır. Özellikle fosforlu gübrelerin aşırı miktarda uygulandığı topraklarda kadmiyum konsantrasyonunun sınır değeri (3 mg/kg toprak) aşıp aşmadığının belirlenmesi önem arz etmektedir. Topraktan bitkiye geçiş oranı çok yüksek olan (1-10) ve toprakta oldukça hareketli olan kadmiyumun çok düşük konsantrasyonlarda bile özellikle çinko noksanlığında bitkiler tarafından kolaylıkla alınması ve bitkinin yenen kısımlarında birikmesi bu metalin çevre sağlığı açısından büyük bir tehlike potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Çünkü Türkiye tarım topraklarının yaklaşık %50'sinde çinko noksanlığı olduğu bilinmektedir. Fosforlu gübrelerdeki toksik metal konsantrasyonu konusunda 1980'li yıllardan itibaren başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkede yasal düzenlemeler getirilmeye başlanmıştır. Bu sınırlama özellikle bitkilerce kolay alınması ve topraktan kolayca yıkanması gibi özellikleri nedeniyle besin zinciri yoluyla insan sağlığını tehdit eden kadmiyum metaline odaklanmıştır. Bazı ülkelerde fosforlu gübre için önerilen kadmiyum sınır değerleri Isviçre, Norveç, Finlandiya'da 50 mg/kg P, Isveç'te 100, Danimarka'da 110, Almanya ve Belçika'da 200, Avustralya'da 345 olarak kabul edilmiştir. Hollanda'da ise bu değer 35 mg/kg P'a düşürülmüştür. Avrupa Birliği ise gübrelerdeki Cd değerinin 2006'ya kadar 60 mg Cd/kg P2O5, 2010 a kadar 40 mg Cd/kg P2O5, 2015 e kadar ise 20 mg Cd/kg P2O5 değerine indirileceğini kabul etmiştir. Bu değerler sırayla yaklaşık 26, 17 ve 9 mg/kg fosfat değerine eşdeğerdir. Avrupa Birliği'ne girme yolunda ilerlediğimiz bu günlerde, bu konuda üye ülkelerle uyumun sağlanabilmesi için hem yurt dışından ithal edilen ham ve ara madde için hem de üretilen fosforlu gübreler için toksik metal konsantrasyonu açısından bir yasal sınırlama getirilmelidir. Çünkü ülkemizde ne yurt dışından ithal edilen ham ve ara madde için ne de üretilen fosforlu gübreler için herhangi bir standart uygulanmamaktadır. Bu sınırlama sadece fosforlu gübreler için değil diğer gübreler içinde geçerli olmalıdır. Ayrıca, fosforlu gübreler eser miktarda uranyum (U), radyum (Ra) ve toryum (Th) gibi radyoaktif madde içerdiğinden bu sınırlamalar radyoaktif madde içeriğini de kapsamalıdır. Üretim aşamasında gübrelerden toksik metallerin uzaklaştırılması fosforlu gübrelerin fiyatını artırabilir. Fakat besin zincirindeki toksik etkileri dikkate alındığında gübre üretim aşamasında bu metallerin giderilmesi, toksik etkilerin ortadan kaldırılmasında en etkili yoldur. Ülkemiz açısından değerlendirildiğinde ham ya da ara maddenin radyoaktif madde ve toksik ağır metal konsantrasyonu en düşük olan ülkelerden ithal edilmesi bir çözüm yoludur. Ülkemizde gerek yurt dışından ithal edilen ham ve ara madde de gerekse üretilen fosforlu gübrelerde toksik ağır metal yönünden herhangi bir standardın uygulanmaması ve analizinin yapılmaması gelecekte bu toksik metallerden kaynaklanan toprak kirliliği yükünü daha da artıracaktır.
Naturel Life Channel Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda , canlı yaşamı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Naturel Life Channel Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda , canlı yaşamı,Sağlıklı Yaşam, doğal, bitkisel,şifa,sağlık,hayvanlar,bitkiler